İklim değişikliği, pandemi, göç dalgaları…
Dünya artık her an milyonlarca insanın hayatını etkileyebilecek yeni bir krize tanık oluyor. Üstelik tüm bunlar artık devletlerin olduğu kadar şirketlerin de sorunu haline geldi. Risk yönetimi hiç olmadığı kadar önemli ve dinamik. Böyle bir ortamda yönetim kurullarına güvence ve danışmanlık sağlamakla sorumlu iç denetçiler, her geçen gün olasılığı ve etkisi değişen riskler karşısında nasıl bir yol izlemeli? Çare mücadele etmek mi, yoksa ihtiyacımız bambaşka bir farkındalık düzeyiyle değişimi “fırsat” olarak gören bir uyanış mı?
Climate change, pandemic, immigration waves…
The world is witnessing a new crisis that can affect the lives of millions of people at any moment. Moreover, all these have now become a problem of companies as well as governments. Risk management is more essential and dynamic than ever before. In such an environment, how should the internal auditors, who are responsible of providing assurance and consulting services to the board of directors, monitor the risks whose probability and impact are changing day by day? Is survival a solution, or do we need a revival that sees change as an "opportunity"?